11 Kasım 2017 Cumartesi

Kendi bildiğine terkedilen aptallar .!

Bazen kimseye derdini anlatmak istemiyorsun , çünkü o kimseler'le tekraren muhatap olmak dahi istemiyorsun.. ..Bu kimseler bir haftadır başladığın iş yerindeki sabır sınırlarını zorlayan kişiler de olabilir kimi zaman .İlk hafta deneyimimi de aldım elhamdülillah..

Katıksız SERZENİŞ

Yeni başlangıçlar , yeni mutluluklar getirir.. mi?
Belirsiz şartlar altındaki olmasını en umduğumuz şeyler ; “beklentilerimiz” bizim hayatla ilgili karşılaşmak istediklerimizdir. Ya hayatın bize sundukları ..Çoğu zaman reel hayat karşında beklentilerimiz havada kalıyor , biz çıkarıyoruz onları o yükseklere sonrada orada asılı kalmalarını izliyoruz .. Yüksekde asılı kalan belki de en önemli konulardan biri insan hayatı için “İŞ “meselesi .. Para kazanmaya muhtaç varlıklar olarak yapılan bir çok amelin sonucu “iyi bir iş” tanımı altındaki şeye sahip olabilmek için yapılıyor .İşi iyi yapan ilk kaide elbette “yüksek maaş “, bu yüksek algısı kişiden kişiye farklılık gösterebilicek birşeyse de “ben parama bakarım “la ortak bir noktada buluşulabilir .Yüksek maaşlı bir iş teklifi aldığınızı düşünün , ne yaparsınız ...?  Birçoğunuz balıklama atlarsınız bence ..Çalışma koşullarını , size ne yaptıracaklarını , mesai saatlerinizi ,yolu,  iş ortamını vesaire birçok şeyi görmez gözünüz .Ben bu birçoğa dahil olamadığım için “birçoğumuz “ ile başlayamadım cümleye de .Benim iyi iş tanımım sadece mutlu olacağım ortamda , mutlu olarak çalışabilmek .Benim iş için de anahtar kelimem “MUTLULUK “ , mutlu olamayacağım bir ortamda kalma korkusu beni en rahatsız eden şeylerden birisi .Ortamdan ayrılmaya her zaman muktedir olamayabiliyoruz çünkü..Kabul ettiğim bir iş görüşmesinden sonra yazıyorum tüm bunları , bolca düşünmeye vaktimin olmadığı ama ne olursa olsun bana yeni deneyimler katabileceğinden emin olduğum bir iş görüşmesi .

23 Nisan 2017 Pazar

Kitap ve Miraç: Samiha Ayverdi / Yaşayan Ölü

1938 yılında yayınlanan ilk kitabının ardından birer yıl arayla yanınlanın dördüncü kitabı "Yaşayan Ölü ". Peki neden yaşayan ölü koymuş dördüncü kitabının ismini Samiha hanım bilirmisiniz..?  Bir  hikmeti var elbet . "Ölmeden önce ölünüz " düsturundan müellifin etkilendiği muhakkak , bundandır sebep . Ölmeden önce ölmek bir hadisi şeriftir , Ruhun bedendeyken Allaha raptını simgeler , bir de bu adla Osho 'nun bir kitabı var ama onu henüz okumuş değilim , belki sonra ondanda bahsederiz .Kitabın adı konusunda kafanızda hiçbir soru kalmadıysa geçiyorum içeriğe ; Kitabın ana kahramanları ki onlar kadındır ; Leyla ve Seniye , yardımcı demeye dilim varmıyor ama onlara eşlik eden iki önemli adam hemen göze çarpıyor  ; Ekmel Haydar ve Gerçek çelebi .Bu karekterlerin ve onların yardımcılarının tahlilini elbette size bırakıyorum yoksa bu kitabı okumak kupkuru olur sizin için , lakin konusundan kısaca bahsedeyim ki sizin için okunmaya değer mi anlayın .Müellif bu kitapda iki kadının birbirleriyle iç konuşmalarını , aklını , göğsünü , hayat anlayışını birbirlerine yazdıkları MEKTUP'lar yoluyla görmemizi sağlıyor . Fikrimce zihinizde bir şeyler canlanmışdır benim için kesinlikle okunması gereken kitaplardan .Bu vesileyle alıpda okursanız kitabı , Leylaya mı Seniyeye mi gönlünüz daha yakın düştü yoksa süpriz karakterlerden birinde mi kendinizi buldunuz beni haberdar edin .. Bunun için şuracığa yorum bırakmanız yeterli olur. Meraklılarına iyi okumalar ..

9 Nisan 2017 Pazar

Sen bir nebat kadarda mı olamıyorsun .?

Samiha Ayverdi hanımefendinin beni etkileyen güzel bir sözüyle başlamak isterim ;
° Hiç dikkat ettin mi bilmem gül ağacının seneler geçtikce dikenleri azalır . Sen bir ağaç bir nebat kadarda mı olamıyorsun ki , gün geçtikce şu eza verici hislerinden temizlenemiyorsun.? bunu biraz tahlil edelim mi sizle ..
...
Nebat kadar bile olamamayı hiç düşünmediniz dimi.. Bir otla bitkiyle mi kendimi bir tutmamı istiyorsun yani.. Akletmekden yoksundur değil mi nebat , Halbuki insan aklıyla cefadan arınabilme yetisine sahip yaradılmadı mı ..? Peki neden her mevsim sonunda çürüyen kuru dal ve yapraklarından arınan bir nebat kadar dahi olamıyoruz .Çünkü ..Bu benim çünkümdür ; İnsan aklını perdeleyen her türlü çirkeflikle her an muhatap ve o çirkefi herşeye karşı sadece bir kalkan olarak kullanmakla meşgul .Eza verici halden kurtulmak o çirkefi yok etmekle olur ,çirkefini yok edebilmek ; özgürce düşünebilmek , akledebilmek , ötekileştirmemek ve okuduğunla amel edebilmekle mümkündür benim için .Bu okuduğun , Allahın kelamı Kuranı Kerim olsun , Mevdudi, Seyyid Kutub, Goethe ,Virgina Woolf, Montaigne ... Veya La Boetie den Gönüllü Kulluk olsun o da olur bak  , bizim harekete geçip ezadan kurtulmamız bu yolla mümkündür,  okumakla .! Aleyhde görsen dahi aslında daha çok da aleyhde olanı düşünme eğilimi ile mümkün . Fakat "Menfi" görünen herşey  bizim için pis bir su birikintisi gibidir , bulaşmasın diye hep uğraşıp durulan .Atlamayı bırak , yanından geçmeye dahi çekinilen pis bir su .. Velhasıl ben ne diyorum biliyormusun ; Sen korkuyorsun ahbap ..! Üzerine bulaşıcak o çamurlu suyu alt edememekden , diyeceğim o ki bu hal bir nebat'dan daha aşağı bir haldir . zihnin hala mı menfi gördüğüne kapalı yoksa ..
 Aç .! Korkma da  . Yen o çirkaf ı .
İşte o zaman başlarsın yaprak dökmeye o zaman hatırlarsın belki ..
 ben eşref i mahlukatdım.  ‼

6 Nisan 2017 Perşembe

Braille ile görmek ..

Bu kitap basit bir okuma kitabı değil biliyormusunuz.? Bu kitap bir BRAİLLE kitap .Braille kitap ne diyorsanız anlatıyım..
Kabartma yazıyla yazılmış bir kitap , görme engelliler için geliştirilen bir alfabe olan Braille ile yazılmış , kitabı gözlerinizle değil , ellerinizle okuyorsunuz ,Evet ellerle .Kendisi de görme engelli olan Fransız eğitimci Louiss Braille in bulduğu alfabeyle basılıyor bu tip kitaplar .Peki Louis Braille kim ola ki nasıl bulmuş bu alfabeyi dediniz mi sizde ..? Louiss doğuştan görme özrüne sahip değil ( bu arada özür ve engel kelimelerini kullanmayı sevmesemde karşılayabilecek başka sözcükler yok malesef ) , 5 yaşında geçirdiği bir kaza sonucu gözlerini kaybediyor , bunun üzerine yıllarca çalışıp askeri iletişim için kullanılan bir sistem ile alfabesinin temellerini atıyor , bu sistemi geliştirip kendi adını alan alfabeyi üretiyor .Çok detay vermedim çünkü bunu anlatan bir kitap var (Görmezlerin kitap okumasını sağlayan çocuk ) bunu okumanızı öneririm .
Son olarak ; Fransız eğitimci Louiss Braille 'in bulduğu ve kendi gibi görme yetisinden yoksun kişilere umut olan bu sistem için L.Braille ;  Bizlere acımayın , savunmasız da değiliz sadece bilgiye erişim için bizlere destek olun diyor .Destek olmaya Changeorg gibi farkındalık sağlamaya çalışan sitelerden görme engellilerin sorunlarını paylaştığı kampanyalardan başlayabilirsiniz . Ör ;  
https://www.change.org/p/g%C3%B6rm%C3%BCyoruz-k%C4%B1yafetlerimizin-rengini-kendimiz-se%C3%A7mek-istiyoruz-lcwaikikibilgi?recruiter=552468965&utm_source=share_petition&utm_medium=copylink

3 Nisan 2017 Pazartesi

Tefviz et ve rahat bul ..!

Benim gibi detaycı ve uzun uzadıya bir konuda kafa yorabilen bir tipseniz bu mottom size gelsin "Tefviz et ve rahat bul !"
İbrahim Hakkı Erzurumiden okuduğum bir şiirden yadigar bana bu düstur .Burada "tefviz" ile anlatmak istenen ; ihaleyi bilene bırak kardeşim , havale işlemini tamamlama ki aklın , bedenin farazi düşünceden arınsın , üstündeki fazlalıkdan boşan bir nevi , bak o zaman rahat seni nasıl da bulacak . Özellikle bu mottoyu seçme sebebim birazda bak Tuğçe bu blog işi tutmazsa bu sana burda not olarak dursun diye de yazdım elbet .Güzel bir dusturla başlamak istedim buralara umarım hoşgelmişimdir. Hepinize MERHABALAR olsun Başkent'den .
Daha yazmak istediğim çokca faydalı , yararlı , müfit gördüğüm konu var elbet. Şunu belirtmeliyim ki kapanışı bir temenniyle yapıcam ."Ben yazdım ben okudum "bloglarından biri olmakdan Allaha sığınırım .

Kendi bildiğine terkedilen aptallar .!

Bazen kimseye derdini anlatmak istemiyorsun , çünkü o kimseler'le tekraren muhatap olmak dahi istemiyorsun.. ..Bu kimseler bir haftadı...